Netflix / Amazon Prime’da Hafta Bitmeden İzle (29 Mart – 04 Nisan 2021)
Netflix / Amazon Prime’da Hafta Bitmeden İzle!
Geçen ayın sonunda başladığımız; Netflix’ten kaldırılacak filmlerden seçip önerdiklerimizi (haftalık olarak) kısaca yorumlayıp, gitmeden tekrar hatırlatmayı amaçlayan yazı dizimizin bu hafta altıncısıyla karşınızdayız. Geçtiğimiz haftalarda önce Amazon Prime Video’dan da seçim yapmıştık ve eleştirisini yazmıştık, bir haftalık aranın ardından iki platformdan da filmlerle yazılarımız devam ediyor. Zaten artık başlığımızı da resmi olarak değiştirdik. : )
Ayrıca; geçen yazılardaki gibi (tekrar) izlemeye fırsat bulamadan, kendimiz için de önerdiğimiz filmimiz yine var.
Son olarak; yaklaşık 2 yıldır ayın sonlarına doğru paylaştığımız “Netflix’ten Kaldırılacaklar” listemizi yayınlamaya da devam ettiğimizi ve oraya da Amazon Prime Video‘yu da dahil ettiğimizi de tekrar hatırlatalım. (Yeni listemiz de yayında.)
Şuradan; sürekli güncellenen bu ayın listelerine ulaşabilirsiniz:
Netflix Türkiye – Şubat / Mart 2021 (Yayından Kalkacaklar)
Netflix / Amazon Prime – Mart / Nisan 2021 (Yayından Kalkacaklar)
Şimdi de; geç farkına vardığımız; “Keşke haberim olsaydı, kaldırılmadan (tekrar) izlerdim.” diyeceğimiz filmlerden, sizlerin de “haberinin olması” ve bu filmleri kaçırmamanız için paylaştığımız, bu listemizden bu haftalık seçip izlediklerimiz ve önerdiklerimize geçelim. (Yazılarımız tam olmasa da hafif spoiler özelliği taşır, ona göre okumaya geçmeniz tavsiye olunur. Aslında yine 30 küsür yıllık filmleri yazdık, spoiler felan kimse demesin!)
İşte (bizce) bu haftanın “Netflix / Amazon Prime’da Hafta Bitmeden İzle” önerileri:
Top Gun (1986)
Top Gun (1886)
Amazon Prime Video’dan Kaldırılma Tarihi: 31 Mart 2021
Oleey yine 80’ler ve elbette yine video kasetler…
31 Mart tarihinde Amazon Prime Video’dan kaldırılacak olan tek film (ve bize yine video kaset yıllarını hatırlatacak olan ilk film); başrolünde Tom Cruise’un yer aldığı, 1986 yılı yapımı “Top Gun”. “Kickboxer / Kana Kan“da olduğu gibi, ilk kez çocukluk yıllarımızda izlediğimiz, bu filmin ondan farkı; izlemek için video kasetini kiralamamış, aksine TRT’den (o zamanlar TV1) izlerken video kasede kaydettiğimiz ilk filmlerden oluşu. Evet o zamanlar filmleri kiralayıp izlemek kadar tv’den kaydetmek de hayatımızın bir parçasıydı. Neyse; aşağıda ayrıntılı değineceğiz zaten; zira 80’ler 90’lar yazmak ta sevdiğimiz ayrı bir konu : )
Filmimize geri gelmeden önce; ilk filmin üzerinden geçen 35 yılın ardından bir devam filminin çekildiğini, başrolünde yine Tom Cruise ve hatta Val Kilmer’ın yer aldıklarını ve filmin gösterim tarihi olarak ta (hem ABD hem de ülkemiz için) 2 Temmuz 2021 tarihinin duyurulduğunu belirtelim; filmimizin ismi ise; “Top Gun: Maverick”.
“Amerika Birleşik Devletleri Donanması’nın seçkin avcı silahları okulundaki öğrenciler; sınıfın en iyisi olmak için yarışırken, cesur bir genç pilot olan Maverick (tabiki de Tom Cruise), sivil bir eğitmenden Charlie (Kelly McGillis) sınıfta öğretilmeyen! birkaç şey öğrenir.” şeklinde konuyu (muzipce) tamamen anlatan kısa özetinden sonra (filmin özeti bu şekildeydi); filmin yönetmeninin Ridley Scott’ın rahmetli kardeşi Tony Scott olduğunu da not düşelim.
“Top Gun” adı verilen bu okulda en iyinin de; en iyisi olmak için 8 haftalık bir sürede 40’a yakın uçuş yaparak birbirleriyle yarışan bu pilotlar (gerçekten bir puanlama sistemiyle yarışıyorlar ve birinci seçiliyor); hem savaş taktikleri öğreniyorlar, hem uçuş saatlerini tamamlıyorlar, eee tabi arada bir de birbirlerine sataşıyorlar! Sadece filmin ortalarına denk gelen romantik kısımları saymazsak (Maverick’in Charlie ile yakınlaşması), filmin geri kalanı çok heyecanlı aksiyon sahneleri barındırıyor. Gerek uçuş sahneleri (özellikle baştaki MIG28’lerle olan it dalaşı), gerek uçak gemisinden kalkış-iniş yapan uçaklar (kısa pistte; kalkışta hızlanıp adeta fırlatılmaları ve inişte kanca ile tutulmalarının yakından gösterilmesi, merak edip de göremeyene ilginç gelecektir), en sonunda da gerçekten düşmanla karşılaşmaları akılda kalan sahneler. (Maverick’in babasının da pilot olması ise; olayların ayrı bir yönü.)
Tom Cruise, Kelly McGillis, Val Kilmer ve hatta Tim Robbins ile Meg Ryan’ın da yer aldıkları filmin; aksiyon sahnelerinin dışında müzikleri de gayet başarılı. Başlarda Charlie ile tanışma sahnesinde barda hep birlikte şarkı söylenen; daha sonra çift olarak bulundukları lokantada ise ailece şarkı söylenen sahneler neşeli anlar olarak akıllarda da yer ederken; müziğin fon olarak kullanıldığı sahneler de etkili. Özellikle Berlin’den “Take My Breath Away”, Kenny Loggins’den “Danger Zone” ve The Righteous Brothers’dan “You’ve Lost That Lovin’ Feeling”.
42.dakikadan itibaren ara ara çalan “Take My Breath Away” o zamanlar belki de filmin kendisinden bile daha meşhurdu! Yılın en sevilen yabancı şarkıları listesinde de yer alan parça; yılbaşında TRT’de yayınlanan listede de kendine yer bulmuştu, bizim o şarkıları kaydettiğimiz video kasedimizde de…(evet, o zamanlar yılın en iyi yabancı şarkılarının klipleri, yılbaşında TRT1’de yayınlanırdı.)
Filmin kendisini video kasede kaydetmek ise; bu tarihten bakınca biraz tuhaf görünebilir, ama o zamanlar hem yaygındı, hem de belki de film arşivlemek için gerekliydi. Aslında video cihazı olan herkes, özellikle de hafta sonları bir kaç film kiralayıp izliyordu. (Dikkat edin kiralayıp!) Satın alma ise, yaygın değildi, hatta yoktu. Raksotek böyle bir seri başlatınca; “Satın al, seyret, sakla.” sloganıyla özellikle belirtme ihtiyacı duymuştu. (Yani; “Geri getirmeyin, kaset sizin olacak” der gibiydi : ) )
İnternet hızının çok ta fazla olmadığı birkaç yıl öncesine kadar, filmleri DVD, VCD kiralayıp ta izleyen ve bilgisayarı ile çoğaltma olanağına sahip olanlar da belki anlamayabilirler. Ama kiraladığın kasetin çoğaltılabilmesi için ise; iki ayrı video cihaza ve tabi ki fazladan boş kasede ihtiyaç vardı. Birinden video bulup deneyen belki vardır ama; kasetler de pek ucuz değildi. Zaten bu yüzden tv’den yapılan bu kayıtların üzerlerine, bir süre sonra başka kayıtlar yapılmaya mecbur kalınıyordu. Özel kanalların ilk yıllarında yapılan kayıtlar daha bi orjinaline yakın oluyordu (sansürsüz), ama TRT kayıtları da tabi ki yapılıyordu. (Kaydımızın TRT versiyonu olduğunu belirtmeme de gerek kalmadı sanırım.)
Sonuçta; müzikleriyle kıyafetleriyle; aksiyonuyla romantizmiyle; ama özellikle de uçuş sahneleriyle yıllardır akıllarda yer eden (35 yıl sonra devamı geliyor, daha ne olsun?); sizi 80’lere geri götürecek bu nostaljik filme şans verenler pişman olmayacaklardır. İyi seyirler…
Short Circuit 2 (1988)
“Short Circuit 2 / Kısa Devre 2” (1988)
Netflix’den Kaldırılma Tarihi: 31 Mart 2021
Johnny 5, Wall-e, nostaljik bir komedi…
Bu ayın son gününde (31 Mart tarihinde) Netflix’ten kaldırılacak olan filmlerden seçtiğimiz film ise; bu kez tüm aileye yönelik, ama yine video kaset nostaljisi yaşatacak olan, 1988 yılı yapımı “Short Circuit 2 / Kısa Devre 2” adlı film. 1986 yapımı ilk filmden tanıdığımız ve sevdiğimiz robotumuz Johnny 5 başını türlü belalara sokmaya devam ediyor.
“Sibernetik komedinin bu devam filminde Johnny 5 adıyla bilinen arkadaş canlısı robot, yaratıcısı olan New York’lu oyuncakçıyla yeniden bir araya gelir.” şeklinde kısaca özetlenen filmimiz nostaljik ve neşe dolu bir komedi. Başlıca rollerinde; Fisher Stevens, Cynthia Gibb, Michael McKean ve Johnny 5‘i seslendiren Tim Blaney yer alıyorlar.
Robotumuz, kendi oyuncak versiyonunu monte etmek amacıyla; oyuncakçı olan Ben Jahveri’ye yardım için New York’a gönderilir. Ama onun bilgiye olan açlığı; onu kendi amaçları için isteyen suçlular tarafından kolayca manipüle edilecektir. Kendisi insan boyutunda olduğundan, daha çok da oyuncak versiyonu Wall-e’ye oldukça benzeyen iyi kalpli! robotumuz, keyifle izlenen pek çok macerayla karşılaşacaktır. (Nette aratınca Johnny 5 ve Wall-e’yi yanyana gösteren pek çok çizim bulabilirsiniz.)
Johnny 5 bu maceralar sırasında; oyuncakçımızın gönül işine (Sandy Banatoni) de yardımcı olur; onun zorunlu ortağının (Fred Ritter) sayesinde bazı kötü insanlara zor kullanmayı da öğrenir (Fred’in deyimiyle “A little muscle, a lot of hustle.”) ve hatta tutuklanır bile, ama pes etmez. Bu arada; özellikle şarkı sözleri ile yol tarif etmeye çalıştıkları sahnenin gayet eğlenceli olduğunu da belirtelim.
Filmimizin kendisinin değil ama özellikle önceki filminin; hem özel tv’lerin ilk yıllarında, hem de video kaset döneminde oldukça popüler olduğunu; neşeli vakit geçirmek ve 80’lerin bilimkurgularından hep beraber izlenebilecek bir film görmek isterseniz Jonhhy 5 sizi bekliyor.
Şimdi de haftanın “Netflix’te Hafta Bitmeden (Ben de) İzle(yeyim)!” önerisi:
Henüz (yakın zamanda) izlemediğim için kısaca değiniyorum.
Bumblebee (2018)
Bumblebee (2018)
Netflix’ten Kaldırılma Tarihi: 02 Nisan 2021
Yine nostaljik bir filmle listemizi bitiriyoruz. Yok, yok şaşırmadım; film elbette 2018 yapımı ama; 1987 yılında geçiyor ve içerisinde (dikkatli gözler ve dikkatli kulaklar için) walkmenden video kasetlere, “Indiana Jones”dan “Thing”e, “Alf”den “Take on Me”ye, hatta “Never Gonna Give You Up”dan “Unchained Melody”e kadar pek çok retro unsuru da barındırıyor. Daha “Transformers” ile çocukken çizgi filmi sayesinde tanışıp, sevdiğimizi hiç hesaba katmıyorum bile. Sonuçta serinin 5 filminin ardından gelen şimdilik ilk spin-off u olan “Bumblebee” Autobot hayranlarını fazlasıyla memnun edecektir.
Bu hafta için de önerilerimiz (olumlu – olumsuz) burada sona eriyor; haftaya yayınlanacak yeni yazımıza kadar iyi seyirler…
© Yeni Yeni Şeyler / T. Güner
